Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’ndeki Büyük İstanbul Mitingi’nde vatandaşa hitap ediyor..
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’nde gerçekleştirilen ‘Büyük İstanbul Mitingi’nde açıklamalarda bulundu. Meydanı hınca hınç dolduran kalabalığın sayısını açıklayan Başkan Erdoğan Atatürk Havalimanı’ndaki mitinge gelen kişi sayısının 1 milyon 700 bin kişi olduğunu duyurdu.
Başkan Erdoğan ekonomide yeni adımlar atılacağını ifade ederken farklı projelerin devreye alınacağının altını çizdi. Kamu, emekli ve asgari ücrete yapılacak zamma ilişkin de konuşan Başkan Erdoğan salı günü oranı duyuracağını paylaştı. Diğer yandan “Büyük İstanbul Tüneli” projesi kapsamında İstanbul Boğazının altından 3.tünelin geçirileceğini belirtti.
Erdoğan’ın konuşmasından satır başları…
İstanbul’da doğduk, İstanbul’da belediye başkanlığı yaptık, başbakanlığa yürüdük, cumhurbaşkanlığı yaptık ve bu yürüyüşü beraber yaptık. İstanbul bugün haykırıyor, 14 Mayıs’ta birilerini emekliye sevk edeceğiz. Dün Maltepe’delermiş. Resmi rakam 1 milyon 700 bin (Atatürk Havalimanı’ndaki katılım).
İstanbul’u doğumdan bu yana aşkla sevdik. İstanbul sadece kendi sınırlarından, orada yaşayanlardan ibaret bir şehir değil; İstanbul aynı zamanda Türkiye’dir. Balkanlar’dan Kafkas’a dört bir taraftan kardeşlerimizin şehridir. Yerle gök arasında nerede yaşamak istersin diye sorulsa vereceğimiz cevap her zaman İstanbul’dur.
Burası ortasından deniz geçen şehirdir. Herkesi kucaklayıp bağrına basan bir şehir burası. İstanbul’un bu farklılığı bizi bu şehre farklı bir şekilde hizmetkar olmaya sevk ediyor.
Atatürk Havalimanı bizim için sadece seyahatlerimizi gerçekleştirdiğimiz bir yer değil. Havacılık faaliyetlerinin başladığı ve tek parti CHP’si tarafından bitirildiği yerdir. benim milletim 14 Mayıs’ta bunlara gereken cevabı verecektir. Biz vatanımızı böldürtmeyeceğiz.
Atatürk Havalimanı’na şimdi de Teknofest’i gömmek istiyorlar. Gömdürmeyeceğiz değil mi? İHA’ları SİHA’ları, AKINCI’lara sahip çıkacak, ülkemizi ayağa kaldıracağız.
15 Temmuz’da gece buraya indik. Bay bay Kemal tankların arasından FETÖ’cüler tarafından kaçırılarak Bakırköy belediye başkanının evine gitti, orada kahvesini yudumladı. Ona ihtiyacımız yoktu, on binler buradaydı. 15 Temmuz destanından rahatsızlık duyanlar buradan her geçtiğinde aynı hezimeti yaşıyorlar. Onların bu kabuslarını hiç bitirmeyeceğiz. İstanbul ‘evet’ derse bu iş biter, İstanbul ‘birilerini emekli edeceğiz’ derse bu iş biter. Ben size güveniyorum. Eğer siz ‘tamam’ derseniz bu iş bitmiştir.
Avrupa’nın dergileri şimdi burayı izliyor, ‘acaba Atatürk havalimanında ne oluyor?’ diye soruyor. Buradan cevabı siz vereceksiniz
Öyle bir ses verin ki bu mübarek ülkenin üzerinde karanlık hesaplar yapanların yüzü düşsün. 14 Mayıs’ta bu ülkenin, bu şehrin kazanımlarına sahip çıkıyor muyuz?
Gittiğimiz her şehirde havalimanından miting meydanına kadar milletimizin sevgisine şahit olduk. Ne diyor şair, yürüyeceksin, millet yürüyecek arkandan. Şimdi ben koşuyorum, inanıyorum ki siz de koşacaksınız.
Bizim İBB Başkanlığı’ndan beri bir prensibimiz var, söylediğimiz her şeyi yapıyor yapmayacağımız hiçbir şeyi de söylemiyoruz. Ülkemize kazandırdığımız her hizmete takoz koyuyorlar. Türkiye’nin her kazanımından rahatsızlık duydular, hatta bunu açıkça söylemekten de çekinmediler. Biz sözümüzü hep milletimize söylüyoruz. Eser ve hizmet yarışını da muhalefet ile değil kendi kendimizle yapıyoruz.
Tek tek anlatsak günlerce bitmeyecek eser ve hizmetle ülkemizi büyüttük. Yürümekle bu yol bitmez. Yapacağımız çok şey var. Tabii ki sorunlar da var. Ama önce nereden nereye geldiğimizi görmemiz lazım. Bir yönetici düşünün iş başına geldiği günden beri engel üstüne engel aşmak zorunda kalıyor. Bizi bu şehre hizmetten alıkoymak için neler yaptılar neler. Bu şehri sahip olduğu altyapı ve üstyapı zenginlikleri ile bütünleştirerek gıpta ile bakılan şehir haline getirdik. Haliç’in tüm dip çamurlarını pompa sistemi ile naklettik. Sütlüce’de şimdi kongrelerimizi yapıyoruz. Boğaz’ın suyunu tünel sistemi ile Haliç’e bağladık. Haliç’teki su temizlendi.
Bizden sonra da İstanbul’un başındaki adam rezil etti. İstanbul’un başına bir şey geldiğinde de gittiği yer belli ya bodrum ya yurt dışı. Buna Kılıçdaroğlu talimat vermiş çık gez diye. Ya Ekrem sen Trabzonlusun İstanbul’a hizmet etmek gerekirken senin oralarda ne işin var. İstanbul çok çekti yeter.
Zulüm 1453 yazdılar duvarlara. Başbakanlık ofisimin karşısına rahmetli anneciğime hakaretler ettiler. Bunlar Dolmabahçe’deki camiye bira şişeleri ile girdiler. Mabedimizi kirlettiler. Tüneller açmaya kalktılar, ama bedelini ödediler. Benim milletim ayyaşa sarhoşa meydanı bırakmaz. Zulüm 1453’te başladı yazanların mesajı açık değil mi? Kumpas kasetlerine sarılanların mesajı açık değil mi? 15 Temmuz’da tankların arasından kaçıp gidenlerin mesajı açık değil mi? Ekonomik tetikçilerin tuzaklarına tüketmeyin ülke batsın diyenlerin mesajı açık değil mi?
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.
Very insightful piece! Its always refreshing to see such well-researched articles. I’d love to discuss this topic further with anyone interested. Check out my profile for more engaging discussions.