Ah….lat ! 3. Bölüm

Ahlat'ın siyasi tarihi ve talihsizliği...
Kaldığımız yerden devam ediyoruz.


En nihayetinde 1043 yılında Ahlat ve çevresinin Selçuklu Sultanı Tuğrul Bey'e tabi olduklarını görüyoruz.

(1040-1063)
Aslında Çağrı Bey komutasında Oğuz Beyleri 1018 den bu yana bölgeye akınlar düzenlemektedir. Fakat bazı tarih kaynaklarında bu akınların 1029 - 1035 yılları arasında olduğunu iletmektedir. Maveraünnehirde güçlü


Karahanlı ve Gazneli Devletlerinin saldırılarından uzaklaşan Tuğrul ve Çağrı Beyler ayrı yönlere seferler yapmış, Çağrı Beyin Tuğrul Bey'e "Bize Rum topraklarında karşı koyacak bir güç yok" deyip teşvik etmesi ile Oğuzlar yönlerini Anadolu topraklarına çevirmiştir. 1044 yılında Doğu Anadolu'daki Hıristiyanlar üzerine sefer yapan ve bu akınlar ile Erzurum'a kadar ilerleyen Oğuz beylerinden rahatsız olan Mervanoğullarının hükümdarı Nasrüddevle, Selçuklu Hükümdarı Tuğrul Bey'e mektup gönderip şikayetçi olmuş ama akabinde dostane ilişkiler başlamıştır ve çok geçmeden Selçuklulara tabi olmuşlardır. Türkler Anadoluya geldiklerinde Ahlat hariç bütün Van Gölü ve çevresindeki şehirler, Malazgird, Erciş, Bargiri (Muradiye), Van, Vestan (Gevaş) gibi hepsi Bizanslıların hakimiyeti altında idi. 1054-1055 yıllarında seferlerini Ahlat üzerinden yöneten Tuğrul Bey'e Malazgirdi kuşatma altına almış ama başarılı olamamıştır.


Nihayetinde stratejik öneme sahip Ahlat, 1064-1072 yıllarında Sultan Muhammed Alp Arslan tarafından üs haline getirilmiş, Malazgird zaferinin müsebbibi olmuştur. Ahlat üzerinden Anadolu akınları yöneltilmiş birçok Bey'e harekat merkezi olmuştur. Her ne kadar Mervanileri fesh etsede, Sultan Alp Arslan şehrin yönetimini bir Mervani Emirine vermiştir.

Yıllarca Mervani yönetiminde kalan Ahlat yöneticilerin adil davranmaması nedeniyle çok sorunlar yaşamış ve Sökmen El Kutbi yönetimine kadar huzur bulamamıştır. Selçukluların dağılmasına neden olan kardeş kavgalarında hiçbir vakit Selçuklulara ihanet etmeyen Ahlatşahlar yönetiminde şehir adil bir hüküm sürmüş ve yıllarca bağlı kalmıştır. 1111 yılında vefatının ardından oğullarının yönetiminde olan Ahlat İnanç Hatun yönetiminde yine adaletsizliği görmüş ilginç yönetimlere şahit olmuştur.

Bu ihtiraslı Sultan bazı entrikalarla zayıf olan oğullarının elinden devlet yönetimini almış ve bu zafiyet ve karışıklık sonucunda bazı şehir ve kasabalar Ahlatşahlar elinden çıkmıştır. Uzun yıllar boyunca devletin hakimiyetine göz koyan İnanç Hatun torununu bile öldürmek istemiş fakat devletin ileri gelenleri buna engel olarak İnanç Hatun'u tarihin sahnesinden indirmişlerdir.

Araştırmacı Müslim Soysal
Kaynak
: Ortaçağda Ahlat'ta Türk Medeniyeti
Emel Tekin
Prof. Dr. Ömer Soner Hunkan
Trakya Üni. Sosyal bilimler enstitüsü tarih anabilimdalı