SANDIKTAN MESAJ VAR,BUDAMA VAKTİ,YARIN DEĞİL HEMEN ŞİMDİ!

Tüm dünya ülkelerinin yakından takip ettiği Yüzyılın Seçimin'i ardımızda bırakmış oluyoruz.
Seçimi kazanan Cumhurbaşkanımız, Sn. Recep Tayyip Erdoğan'ın da söylediği gibi Türkiye'dir. Etnik köken, siyasi düşünce ayırmaksızın bu topraklarda yaşayan ve birlik olgusu içinde sınır bütünlüğünü korumayı dileyen her bir vatandaşımız bu seçimlerin kazananı olmuştur.
Tüm dünyada yaşayan vatandaşlarımız kazanmıştır.
Umut Bekleyen Mazlumlar Kazanmıştır.
"Daha Adil Bir Dünya Mümkündür" inancındaki istisnasız herkes kazanmıştır.

Sınır güvenliğimizi tehdit eden tüm terör örgütleri ve bunlarla bağlantılı olanlar ise kaybetmiştir.

Bu kazanımda rolü olan herkese, özellikle de sayıları az olsa da gecesini gündüzüne katarak evinden, eşinden, evlatlarından çaldıkları vakitleri bu uğurda emek veren İl-İlçe başkanlarımızda, belediyelerimizde, teşkilatlarımızda, Gençlik Kolları'mızda, Kadın Kolları'mızda, Mahalle başkanlarımızda görevini layığıyla yerine getiren arkadaşlarımıza, gönüllülerimize teşekkürü şahsım adına borç bilirim.

Seçim gecesi sonuçlar belli olduğunda, Sn.Cumhurbaşkanı'mızın yaptığı teşekkür konuşmasında kazanılan zaferi kutlamanın ötesinde kaybedilmiş her oyun, kazanılamamış her gönlün nedenlerini ve kazanılabilmesi adına yapılması gerekenler ile ilgili yaptığı konuşması en çok dikkatimizi çeken konu oldu. Şapkamızı önümüze alarak eksiklerimizin giderilmesi, yanlışların dile getirilmesi ve çözülmesi için gerekli adımların atılması gerekliliği önümüzdeki 2024 Yerel Seçimlerinde de zaferle kazananın Türkiye olması adına önem arz etmektedir.

Sade bir vatandaş olarak millet iradesinin tecellisinde son söz olan sandıklardan çıkan sonuçları ve sahadan gelen seslere dair yorumlarımı kurumlarımıza zarar vermek amacı gütmeden, davamızı daha ileriye taşımak amacıyla paylaşmak arzusundayım.

Halk sevgisini, küskünlüğünü, yarınlara dair beklentilerini sandıklara yansıtmıştır.
Bu sebeple sandıklardan gelen mesajı iyi analiz etmemiz gerekmektedir.

Seçmen Ak Parti içinde yapılacak büyük çaplı bir değişimle;
İşinin ehli, liyakatli, ulaşılabilir, gönüllere dokunan ve çözüm odaklı kadrolar görmek istiyor.

İl-ilçe başkanlıkları ve bağlı yönetim kadrolarında yeralan kişiler arasında görevlerini eksik-hatalı yapanların belirlenmesi ve hatta gerekiyorsa da tamamen lağvedilimesi beklentisi halkın duyulan sesidir.

Yerlerine ise bulundukları kadroların hakkını verecek, çalışıp üretecek, dava bilincine sahip, toplumun her kesimine hitap edebilecek samimiyetteki insanların göreve gelmesini istiyor.

Yani demem o ki Ak Parti'nin kadrolarındaki AKP'lilerin arındırılarak AK Partililerin görev almasını istiyor. Böylece ilk günki heyecana yeniden kavuşulabilmesi arzusunu taşıyor.

Öyle bir değişim yapılmalı ki, halk dilinde söylenen "şapkadan tavşan çıkardı" deyimi hayat bulmalı. Bu söylem sadece Cumhurbaşkanımız'a yüklenmemelidir.
Gerektiği zaman İletişim başkanlığı,İl başkanları ve hatta ilçe başkanları içinde bu deyim kullanılmadığı takdirde yeni nesillere ulaşmak, hedeflerimizi anlatmak bilinçlendirmek zor; yarınlara taşımak ise imkansız olacaktır.

Seçimde şunları gördük, analiz ettik ki
Recep Tayyip Erdoğan'ı makamına bir kere daha seçtiren halka en yakın temas halinde olması sebebiyle eksikleri daha objektif bir şekilde değerlendirebilen, gördüğü eksiklerin yükünü ise menfaatsizce yüklenen mahalle başkanları ve gönüllü neferleri olmuştur.

Teşkilat yapısında, il-ilçe başkanlarında üst düzey kademelerde görev almasına rağmen aynı özveriyi gösteremeyen kişilerin tespiti ve değişikliği elzemdir. Şehir ve İlçe bazında azalan oylar dikkatlice incelenmeli özellikle oy kayıplarının yoğun olduğu yerlerdeki üst düzey yöneticiler il ilçe başkanları başta olmak üzere görev bilincindeki kişiler ile ivedilikle değişmelidir.

Yapılanları akıllara kazıyamayan, özellikle sosyal medyada gönüllülerin oluşturduğu kadar bile güç oluşturamayan daha önemlisi de kirli algıların önüne geçemeyen medya tanıtımında öyle kısım kısım değil, toplu halde bir anda kan değişikliği yapılmalıdır.

Sandıklarda ilk turda "sandık namustur" ilkesiyle hareket etmeyen ancak seçim 2.tura kaldığında "kaybedersek koltuğumuzu da kaybederiz" korkusuyla sandıklara koşan menfaat gözeten kişilerin ayrışması, yerlerine menfaati bayrak, devlet bütünlüğü olanların getirilmesi gerekmektedir.

Bu arada sandık demişken unutmadan "Gençlik Kolları" diye bir birimimiz var hani sandıklarda görevli olarak göremediğimiz, sokakta karşılaşmadığımız hatta ismini bile duymadıklarımız. Tek görevlerini kongre döneminde slogan atmak sananlar, gerçek çalışanlardan ayrışmalıdır. Gerçek çalışanlar ise yönetimlerindeki aksaklıklar yüzünden küstürülmemelidir. Genç nesile ulaşmanın bu denli önemli olduğu bir dönemde dayı-yeğen ilişkilerinden uzak görev bilinçli bir Gençlik Kollar'ı gerekmektedir.

Reis al eline baltayı önce kendi ağacını buda, buda ki dost da görsün düşman da; Zamanında budanan ağaç daha gür, daha güzel uzar.

Yani özetle demem şu ki;

Bu gemi su alıyor, deliklerin yerleri de belli ustamız da işinin ehli Recep Tayyip Erdoğan. o yüzden korku ve rehavet yok,sadece önlemimizi bir an önce almalıyız. Alalım ki
Ayasofya'yı ibadete açan lidere İstanbul, Ankara başta olmak üzere birçok Büyükşehir'i yeniden armağan edelim.

Bu yazımdan dolayı kırdığım döktüğüm kişiler var ise ÖZÜR DİLEMİYORUM. Keşke gerektiği kadar çalışsaydılar, bizler de onlara hitaben güzel bir köşe yazısı yazsaydık ama şartlar bunu gerektirdi. O yüzden Sezar'ın hakkını Sezar'a teslim etmeye çalıştım.

Bu arada bu yazım hastalığımıza koyduğum tanıydı, bir sonraki yazı ise reçete niteliğinde ve tedavi nasıl yürütülmeli önerisi şeklinde olacaktır.

Not: Gözlerimizin hep aradığı, eksikliğini dolduramadığımız
Erol Olçok Mekânın cennet olsun 🤲

Kalın sağlıcakla.

Emrah CEBİROĞLU